Ah ulan ayrılık bir tek seninle ayrılamadık.
Belki yanlış zamandım belki de yanlış yerdim ama yanlış kişi değildim.
Sırt üstü gömülür insanlar, ama sen beni yüzüstü bıraktın.
Akşam olunca sadece havalar kararmıyor.
Yağmur olsan binlerce damla arasından tutardım seni. Çünkü, Korkarım. Toprak aldığını vermiyor geri.
Sakın ümidini kesenlerden olma...
Kaybettiklerimize yakalım, sen benden başla...
"Şurama batan" diyor şair... Şurama batana özlem demeselerdi bıçak derdim...
Nasıl gülebilir insan, şans bile yüzüne ağlarken...
Benim aklıma gelip başkasına gittin.
Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti.GAM'sız almadılar.
Bazen insan öyle delice sever ki, yalan olsa inanır, yılan olsa sarılır...
Güldün... Ve benimde hikayem başladı...
İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?
Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be olum.
Sizin geçtiğiniz yollardan biz vazgeçeli çok oldu.
O sadece ellerimi bırakmıştı oysa... Ben ise her şeyi...
Kalbime binlerce kez bıçak saplamışsın ama birini çekip çıkarsa affedeceğim...
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde... Ne yaptıysam seni unutamadım.
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.
Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.
Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.
Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.
Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.
Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.
Ekmeğime hoşça kal sürdün ya sen, ben şimdi ‘aşk’ karınla; sana, ne şiirler yazarım.


-Zor günler, dostu düşmanı ayıklamak için var.
-Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.
-Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.
-Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.
-Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır
-İsyanım yanışıma ölüm bile susuyor ardına dönüp giden sen misin a kadın gururum yere düşer yeter ki bak yüzüme üstüme basıp geçme yar.
-İnsanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar.
-Gözlerinin ‘kahve’sinden koy ömrüme, kırk yılın hatırına ‘sen’de kalayım!
-Ne kadar unuttum desemde onu görünce herşey yalan oluyormuş .
-Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
-Seni içimde yaşatmak için kimleri öldürdüm bi bilsenn…
-Ben genelde sırılsıklam aşık oluyorum, ama bir de bakıyorum ki bu aşkta ıslanan yine sadece ben oluyorum.
-Gözlerine baktıkça ağlasa da gözlerim, ağlamak için de olsa gözlerini özledim.

-Zehir olsa içerim ellerinden, yalan olsa çeker giderim nefretimden, ellerinle al sevgini pas tutmuş şu kalbimden..
-Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNLE OLMAK VARKEN SENSİZLİĞE İSYANIM ÖLÜMÜNE İSYAN!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder